Tuesday, February 26, 2008
halili dunya ...
mutluluk nedir diye sormuslar zamanin birinde bi filozofa , o da "kirazi yersin , copu kalir, iste odur mutluluk" demis.
bu mudur ?
budur bence de..
kiraz biter... agzini siplata siplata tabaktaki kiraz coplerine bakarsin bi vakit .. sonra basini kaldirir, "guzelmis yaaa , tadi damagimizda kaldi" dersin ya hani ..
son gunlerde daha bi sik geliyor aklima bu soz ..
laptop salonun bi kosesinde kendi halinde caliyor , cerezler, meyveler oraya buraya dagilmis , cay fincanlari toplanmamis . salondaki koltuklarin birinde biri , birinde digeri , birinde de en kucugumuz sevgili berfinimiz yatiyordu .. baska koltuk kalmadigi icin bana ben de aralarina bi yatak ayarladim .. "living room" geldigimizden beri ilk kez tam simdi "living" hale gelmisti bana gore ...
aksam yemeginden sonra hep oradaydik zaten , gecenin bi yarisini etmistik konus konus :)) kah gulduk gozlerimizden yaslar gelesiye , yuzumuzdeki kaslar agridi kocaman acilmaktan .. kah ayni gozler baska sebeplerle islandi, icimiz acirken bazi bazi .. Allah biliyor ya, uyumak istemedim o gece hic , onlari da uyutmadim zati :)
esim sehirdisindaydi o haftasonu toplanti icin, ya yalniz kalip onu bunu kuracaktim , ki ortam musait , ev ormana bakiyor, agacta abidin (sahinim) kargalar kardinaller .. bortu bocek, geyikler ve ben .. hava da kapali karli puslu zati ...
ya da eski gunlerdeki gibi SOS cagrisi yapacaktim .. hemen aradim kizlari " gelir misiniz" diye .. biri 3 saat oburu 4 saatlik yoldan hayir demediler , kalkip geldiler :)
simdi bunun hakki odenir mi .. o gecirilen guzel vakitlere bi bedel bicilebilir mi? bunu hangi para satin alabilir?
cocuklar icin de unutulmaz vakitler oldu, burada erkek yogun cocuk populasyonunun icinde pek bi yalniz kalmis olan Ranacikin arkadaslari da geldiler, kizlar da bizim yatak odasini kaptilar, koca yatakta cizgi film seyrederek bidir bidir konusarak guluserek geceyi ihya ettiler :) Aramizdaki tek erkek Omer, olayin basinda kisa sureli bi uyum sorunu yasasa da (kizlara elindeki isin kiliciyla saldirip bi muddet onlari evde kovaladi), sonra yedigi bi tokatin etkisiyle (kizlar isin kilici istemiyorlardi zannimca, hangisi catlattiysa artik o tokadi) silkindi (bi muddet agladi) ve kendine geldi.. sonra gece boyunca kizlarla boyalar yapti, onlarin oyunlarine eslik etti, verilen rollere itiraz etmedi, Barbie 12 danseden prenses cizgi filmini bile baktim sesi cikmadan izliyor ...
ayrilis zor oldu, tadi damagimizda kaldi ..
gecen hafta da memleketim columbustaydim :)
iki harika gun de orada gecirdim .. bitiremedim gerci , muhabbete doyulmuyor, cevre de genis , yillarin columbuslusu oldugum icun . goremedigim arkadaslari da siraya koydum, bi dahakine de onlara takilirim artikin ;)
iki gun iki ayri evde toplantik, epey kalabaliktik , Rukiyeciiimin ve Seydaciiimin evlerinin en dip koselerinin bile tozunu attirdik ..konustuk , gulustuk ... eskilerden .. yenilerden .. bugunden yarindan dem vurarak .. cok resimler cektik cooooooook eglendik .. su internet ortami ucu bucagi belirsiz bi garip dunya olmasa hepsini buraya koymak isterdim, bilhassa Gulenaycim, senin ve Belkis Teyzenin bonus peruklu hallerinizi :) ehiehehehe bi peruk bu kadar mi yakisir insana :) ehieheheheehe yaw var ya "flash flash EXTRA haber olarak gecmek vardi senin o resimleri, blog dunyasini bi sallamak vardi ya ... neyseki prensip sahibi karakterli bi insanim, yaymiycam o resimleri internete ;) tab ettirdim, bi dugunde bi cenazede gosteririm onume gelene artikin :P ;))
superdi unutulmazdi ..
yasadigimiz bu uzak bu yabanci topraklari bi kucuk turkiye yapan , artik aile oldugumuz bu guzel dostlardi .. kimi okumak kimi calismak kimi baska baska sebeplerle bi sekilde abd'ye gelmis , ve birbirini bulmus, birbirine tutunmus, sinan ozen filmleri tadinda bi kucuk dunya kurmustuk farkinda olmadan ..
dogumlari ... "kizmis" "erkekmis" diye haber ucurmayi .. mavili pembeli balonlarla hastanelere dolusmayi ailenin en taze ferdini en once gorebilmek icin .. elinde tencerelerle kaplarla yemek tasimayi yeni anneye ..
olumleri .. bilen bilir, ha deyince gidilemez yurtdisindaysaniz cenazelere .. yeri gelir en yakininiz olur, haber verilmez , "siz uzulmeyeseniz, akliniz orada kalmasin" diye .. duydugunuzda da hersey bitmistir artik .. bogazinizda en kocamanindan bi dugum, karniniza yumruk yemis gibi kalakaldiginizda beraber bi yasin, bi fatiha etrafinda toplanmayi ...
sinav heyecaniyla tirnak yiyen arkadaslara eslik etmeyi, sinav vakti dua etmeyi , "sen aslansin, sen kaplansin, seni kim tutar" diye gazlamayi ..
sezon indirimlerinde hizli bir iletisim ve kenetlenme ile magazanin bir yillik cirosunu bi haftada kotarmayi ... bu sebeple preferred customer odulunu bekleyip , her defasinda bu odulu bizlerden esirgeyen magaza sahiplerini cani gonulden kinamayi .. her bir kazagi pabucu tek tek ozenle gosterip her birine tek tek ozenle iltifat etmeyi, ve ne super alisveris ve eslerimize ne super saving yaptigimizdan dolayi birbirimizi tebrik etmeyi de ihmal etmemeyi ..
"kiz kiza gezelim bu gece" leri ..
cocuklari eslere birakip beraber sinemaya , cafeye gitmeyi .. toplasip eglenmeyi ... tarkan'in bin sene once cikardigi cakra cdsinin columbusta nasil olup da modasinin bi turlu bitmedigine beraberce hayret etmeyi .. istanbul gecelerini .. dae don daleyi ...
psikolocik destek seanslarini ... toplu dertlesmeleri ... ortak sorunlara kahve esliginde topluca cozum arama ve uretme calismalarini ...
yeni , yepyeni tariflerle mutfak kulturunu surekli update etmeyi .. kahvaltilari, caylari, aksam yemeklerini , solene donen toplantilar neticesinde kilo alip onlari toplu fitness seanslariyla eritmeye ugrasmayi ... eritememeyi ve hasbelkader eriten arkadaslari yeniden kendimize benzetmeye ugrasmayi ...
sabahin koru, gecenin bi yarisi demeden saatlerce telde konusmayi, aylik sinirsiz konusma imkanini hizmete soktuguna amerikan firmalarini ve o sistemi eve aldigina da kocayi bin pisman etmeyi ...
ve dahasini ...
paylasilan , paylastikca azaltilan, yahut cogaltilan nice seyleri ...
bilmiyorum ki hangi para satin alabilir ....
bunun bi bedeli var midir ... o bedel odenebilir mi ...
bu sarkinin sozleri tam olarak ne demek anlayamiyorum ama "halili dunya", "make my world beautiful" imis ..
iste o "seyler" di bizim dunyamizi guzellestiren .. tadi damagimizda kalan , irili ufakli mutluluk isiklari sacan hayatimiza .. sadece bayan olarak dunyaya geldigimize degil, o bayanlar olarak birbirimizi buldugumuza da defalarca sukrettiren buydu .. sisterhood ...
yakinlarda kesfettim bu sarkiyi .. addict oldum, dondurup dondurup dinliyorum .. dinledikce siz geliyorsunuz aklima ..
kizlar var ya , hayatima girdiniz ve you made my world beautiful ..
oyleyse benden size gitsin :) columbus'a, cleveland'a, dunyanin simdi dort bi yanina dagilmis tum arkadaslarima ..
columbushanimlarin dogumgunu serefine ...
halili dunya ....
PS: pasta da benden size .. kendim yaptim :) mumlari yakmayi unutmusum :P
Tuesday, February 19, 2008
o an ...
gokyuzundeki tum ak pak bulutlar, bir bardak demli cayin icine sigmislar..
hepsi hem karsimdaki titreyen suda, hem cayimin tam icindeler ...
karistirinca cayi karisiyorlar, kasigi kenara birakinca tekrar toparlaniyorlar ...
elimi uzatip gogu de harmanlayasim geliyor ..
karistirip karistirip bulutlari tekrar savurasim geliyor, pamuk balyasina girmis yaramaz bir cocuk gibi ...
aslinda daha cok ...
tekrar o bir bardak caya, o bulutlara , o suya, o ana donesim geliyor ...
bazi seyleri hic yasamamis gibi ...
Wednesday, February 13, 2008
biraz oyun oynuycaz bugün :)
cok super fotolari vardi o gollerin de elimde, ama lazim olunca bulunmaz ya ... bulamadim :( (herhalde esimin laptopundalar, bulunca koyarim bi ara ins )
ikinci soruya geciyorum artik, birinci soruyu yeteri kadar esnettigim kanaatindeyim , fevkaledenin fevkinde bi cevap vermisim yine :P
Yapmak isteyip de yapamadıklarım :
stilist olmak ...
ben aslinda üniversite okumayacaktim .. Lisedeyken kafama koymustum, ücel moda bicki dikis kurslarina gidip kafamdaki modelleri gercege dokebilecegim bi egitim almak istiyordum ... sonraciiima annem dikis olayina hic sicak bakmadi :P kendisinin daha üst duzey hayalleri vardi , üniversite konusunda israr etti . ben de defterler dolusu modellerimi kendime saklamak durumunda kaldim. tek tesellim 5-10 yas grubu kiz cocuklarindan mütesekkil bi hayran grubum var simdi , ellerinde bos kagitlarla gelip "suraya bi kiz cizer misin? ayyy nasil ciziyosun bunlari yaaaa" diyorlar böööyle hayran hayran bakiyolar, ben cizerken ... canlarim benim :) ama sadece cizebiliyorum, dikis olayi yok maalesef :(
Baktim stilistlik görünmüyor ufukta, daha ayaklari yere basan bi meslek sectim, büyükelcilik :P
ilk tercihimdi, cok da severek okudum uluslararasi iliskileri .. Ama daha 1. sinftayken cok sevgili dekanimiz soylemisti bize , bu diplomasi olayinda , girmenin de yükselmenin de cok zor oldugunu ... size isletme dersleri de verecegiz, is dünyasina hazirlayacagiz sizi demisti, biz de kuzu kuzu razi olmustuk kaderimize. mezunlar gercekten de hep özel sirketlere bankalara girdiler . Benim icimde hep ukte kaldi oysa diplomasi ..mobilyaci olmak .. kendi mobilyalarimi dizayn edip onlari üretmek .. kafamda bi dünya süper fikir var ... cok kere aklima geldi, gideyim bi mobilyaci üreticisine (babamin arkadaslarindan vardi izmir'de mobilyaci olanlar) , para mara istemem, ne is verirseniz yaparim, yeter ki bana su tahtalara sekil vermeyi ögretin demek .. biraz erkek egemen bi is gibi geldi o zamanlar, cesaret edemedim . ve ... hmmms ... sanirim onu da olamadim :P
Ya Nalan yaaaaaa, nerden cikti bu sobe olayi yaaaaa ... sabah sabah morelim bozuldu , ayyy agliycam birazdan , cok basarisiz hissettim kendimi !!!! ayy ben bi mobilyaci bile olamadim hayatta yaaaaaa !!!!
efem gelelim ucuncu suale :
Hayatta en keyif aldığım şeyler;
Ben hayatta , eger dip dalip depresyon toplamiyosam, hemen herseyden keyif alirim aslinda . bu konuda son derece easy bi insanimdir, hatta bi arkadasim bi defasinda " keske ben de senin gibi olabilsem, ne güzel herseyi cabucak sevebiliyorsun, ben cok seciciyim" demisti, ama niyeyse o zaman iltifat olarak almamistim, kalbim bile kirilmisti diyebilirim :P
ilk aklima gelen ... aile mefhumunu ziyadesiyle severim . ailemle gecirdigim vakitleri ...büyük aile olarak gecirdigimiz vakitleri ... hic bi seye degismem ... Kemal Sunal'in Tosun Pasa'sini beraberce seyrettigimiz bi gun geldi aklima simdi , demek ki hepimiz ne keyifliymissek, filme gülmekten karpuzu yiyememistik, daha dogrusu yemistik de sularini yutamamistik , gozümüzden de yaslar gelmisti ustelik, sadece agzimizdan olsa iyi .. sonra yine seyrettim o filmi ama hic bir zaman o lezzette olmadi bi daha :}
(hayatimda son 6 yildir isgal gücleri olarak faaliyet gosteren ikizlerden Rana, ben bu yaziyi yazarken , habire gidip üstünü basini degistiriyor, ona gore de ruj rengi degisiyor, saclar bi o sekil bi bu sekil oluyor .. bu aralar cok "girly" , cok "Pakize" yiz :))) misal bundan da cok keyif aliyorum :))) gerci gecen gün iki gozünü de pudrayla puf puf bembayaz boyayinca biraz dehsete düsmedim degil, "kizim naaapiyosun, kor olcaksin" diye ... naapalim süslenme donemi simdi :)
arkadaslarimla kahvaltilarimiz, biraraya gelmelerimiz ... arkadas olayi da süperdir .. "nobody has too many friends" , insanin evet tanidigi cok olabilir, ama herkesle dost olamaz insan, cok dostu oldugunu saniyorsa, kendini bi daha check etmesi gerekir, hey maan ,waatz your problem? diye .. dostlar da nahiftir, ozenilesi seylerdir, ihmale gelmez, cok cok kiymetlidir :) vakit ayirmak gerekir, ayirmiyorsaniz cok ayip demektir :))
kisa kisa diger keyiflerimi soyleyeyim :
- bebisleri minciklamak :) bilhassa tombis bebisleri :) Bu aralar favorim arkadasim Michelle'in dunyalar tatlisi Miriam'ini minciklamak :)
- denizi seyretmek oylece bos bos, meltemi hissetmek, bi de grek muzik caliyorsa , oohh deymeyin keyfime :)
- zeytin agaclari , deniz kabuklari, yakamozlar , ege mavisi, akdeniz yesili , adalar, kekik kokulari ...
- etli / zeytinyagli ikisi de olabilir, sarma :) sarmasi diil, yemesi :)
- ozenli sofralar hazirlamak, peceteler, samdanlar, pecetelikler, tabaklar , bardaklar, bardaklar ....
- okumak
- hayal kurmak .... hayal kurmak .. hayallere dalmak :)) cocuklugumdan beri on numara bi hayalperestim :)
Tesekkur ederim Nalancim, eglenceli bi sobeydi yine de :)
Umarim sen de Guney Afrika'dan buyuk keyiflerle donersin, sonraciima bizi de davet edersin Afrika'ya, biz de takiliriz belki sana bi gun :))
Hmmmss .. sira geldi oyuna davete ... Gulenayciimi, Bir Annenin günlügünü ve Beceriksiz Gelini davet ediyorum :) vaktiniz var mi kizlar ??
sobesiniz :)
Tuesday, February 12, 2008
reklam arasi
olay miladi tarihlerden birinde komsumuz yunanistan'da geciyor. Daha bizde cirtt ACE Ayse teyze yokkene Yunanlilarda varmis !! (Ama bizim Ayse Teyzemiz daha guzel, onu da belirtiim)
Sonraciima Yunanli hanimlar , boyle pasta borek gunune toplanir gibi kollarinin altina legenlerini deterjanlarini kirli camasirlarini kistirir , piknik alanlarina gider , camasir yikama gunleri duzenlerlermis . Ayakli legenlerini (turkiye'de var mi bunlardan , ben hic gormedim), 19 mayis torenlerindeki gibi senkronize bi sekilde dizerlermis ki olur da oradan gececek herhangi bir Aishe Portopokulos Teyze icin rahatca denetleme imkani olabilsin .
Onlerine cici onluklerini takip, legende kopurte kopurte, fosurdata fosurdata yikadiklari puantiyeli gomleklerini, yastik yuzlerini, havlularini , herhangi bi Aishe Teyze durumunda , sari saclarini arkaya savurtturarak boooyle gururla ferah ferah yaydirarak gosterirlermis Aishe teyzeye ve tabii birbirlerine ..
bizde de dere kenarinda oyali yazmali kizlarin hanimlarin lay lay lom camasir yikama etkinlikleri olur ,ama biz akil edip onu boylesi super bi reklam olayina dondurmemisiz :P
cok yazik :P :P
Sunday, February 10, 2008
Hey Gidinin Efesi ..
hatirlayanlariniz vardir , Aydin'a 1997'de bi efe heykeli dikmislerdi ..
sesi solugu cikmayan , efendi ve nezih kent Aydin'i o gunlerde Turkiye'de duymayan kalmamisti , zira bu heykel buyuk olay olmustu .
:))
yuzunuzde beliren siritisi hic toparlamaya kalkmayin, anladiniz siz onu ;))
hatirladiniz eminim :)
ama ben yine de anlaticam.
simdi bu heykele ne gerek vardi, esasen Aydin'da bi efe heykeli vardi zaten denilebilir .. Aydin'in hemen girisinde (eski hemen girisinde, simdi aydin buyudu , girisi degisti) eski dortyol denilen mevkiide, Vali konaginin hemen karsisinda (ki orda SSK hastanesi ve Karayollari Mudurlugu de var) ayakta duran bi efe heykeli taaaa 1960'lardan beri mevcuttu . esime tam olarak neredeydi bu heykel diye sordum, bu sekilde tum koordinatlarini verdi, ki olur da bigun giderseniz Aydin'a elinizle koymus gibi bulasiniz ;) eee ne de olsa yedi gobek Aydinlidir kendisi ;))
ama olsun , Aydin efeler diyari, bir tane mi efe vardi ki bir tanecik heykel olsun .
Her kosesine heykeli dikilse yine yetisemez Aydin'in efelerine ..
netekim boyle dusunulerek Yagcilaricinin girisine, Istasyon Meydanina da Yoruk Ali Efe'nin heykeli konulsun istendi .
Bu meydanin sehrin tarihi meydani olmasinin disinda bir ozel anlami daha vardi ki o da yine ayni meydandaki tarihi Bey Camii'nin minaresinden Yoru Ali Efe , meydanda halka mitralyozle gelisiguzel ates acan Yunan askerini tek kursunla yere sermisti . Bu nedenle o olayin Kurtulus savasimizdaki ozel anisina binaen, Aydin'in Kurtulus gunu olan 7 Eylul'de torenlerle acilacakti heykel .
Acildi da .. ama meydandaki kalabalikta bi kipirti bi huzursuzluk vardi ..
sonradan anlasildi huzursuzlugun nedeni , Efe biyiksizdi . Halk gozlerini dikmis Efe'nin biyiklarinin olmasi gereken bos dudak ustune bakiyordu . Hic efe biyiksiz olur muydu ? Hic koskoca Yoruk Ali Efe biyiksiz olabilir miydi ?
Toreni muteakip aylarca surecek tartismalarla Aydin'i hic alisik olmadigi bi sekilde Turkiye gundeminin tam da orta yerine oturtan bu heykeli tasarlayanlarsa , Yoruk Ali Efe'nin o kursunu attigi siralarda genc bir delikanli oldugunu, bu nedenle genclerin onu model alabilmesi bakimindan biyiksiz ve genc gorunumlu yaptiklarini felan soylediyse de gencinden yaslisina Aydin'da meydana gelen homurdanmayi dindiremediler .. Zati otururken gostermislerdi Efe'yi, kursun atarken gostermek yerine ,ha bi de biyiksiz, hic kabul edilir gibi degildi .. Netekim kabul edilmedi .
O gun bugundur heykel biyiklidir .
En yukardaki resim mi?
bu da bizim Izmir'in efesi :) Inciralti'nda bu yaz ben cektim :)
Bu heykel guzel , bununla bi sorunumuz yok . yalniz su tam bizim evin civarina yakinlarda (bi kac sene evvel) dikilen su heykele ne demeli .. misal ben feci takigim bu heykele ..
PS : bu vesileyle, Yoruk Ali Efe ve tum Kurtulus savasi gazi ve sehitlerimizin ruhlari sad olsun ..
Tuesday, February 5, 2008
plastik leğen ... " psycho " ...
ne oldugunu anlaticam .