masmavi gökyüzünde
kaybolmuş kutup yıldızı
mehtaba sürgün olmuş hayaller
geçmiş yiter gider
sarmışsa ruhunu
dalgalar anlatır gibi her şeyi
kalbim barışmış gözyaşlarıyla
nastasia elveda
(Can Atilla)
masmavi gökyüzünde
kaybolmuş kutup yıldızı
mehtaba sürgün olmuş hayaller
geçmiş yiter gider
sarmışsa ruhunu
dalgalar anlatır gibi her şeyi
kalbim barışmış gözyaşlarıyla
nastasia elveda
(Can Atilla)
sonra kapanan bulutlardan inen damlalarin her biri tek tek sayilabilecek .
Kiyida dalgin oturan irkilecek damlalardan, uzerindeki kumlari silkerek kalkacak, ayni huzunlu bakislarini once gokyuzune sonra ayakuclarina cevirecek .. yuruyecek .. kumlar .. dokulmus yapraklar ... ve sonbahari ezerek ...
...........................................................................
PS: bu yazi Nalan'in epeeeyce once beni sobelemis oldugu "55 kelimelik roman" sobesi icindir .. nasil olmussa unutmusum :}}
PS: sarkiyi cok sevdim ... zaten hep severdim .. ama su filmin konusmalarinin ayiklanmis oldugu bi tanesini bulamadim ... affiniza siginarak, idare ediverin diyorum :)
happy easter bitti coktan , hatta "april fool" olayini bile atlattik , bende hala ayni muzik caliyormus :P arada boyle arasi acilan postlarda , devamli ayni muzikle karsilasmak yuksek tahribat yapiyordur eminim ... yoksa sessiz modda mi aciyorsunuz benim blogu ? ;) muziksiz yapayim diyorum postlarimi, ama muzigi severim ben . bazen icimden de gecer, hayatimi fon muzikleri esliginde yasayabilseydim felan diye :P :) mutluyken neseli civil civil parcalar, uzgun muyum , bakislarima bi emrahvarilik mi yerlesmis, derhal acili bi arabesk, ortamda olanca ciddiyetimle cevreyi mi aydinlatmaya girismisim, aninda bi Wagner girse devreye mesela .. hayal kuracaksam illakine ege kiyilarindan olmali muzik mesela :)
boyle :)
:)
neyse :)
columbus nasil gecti diye dusunenleriniz varsa .. hani gecen haftasonu columbus'taydik ya ... super bi 3 gun gecirdim :) Ilk gece sedenciimin yeni aldigi kocaman evini hayrladik ic dekorator arkadasim evi cok guzel dosemis, yeni fikirler aldik :) kac kapi yaptim hatirlamiyorum, cay icmekten (zaafimdir , cay ve kahve ikramini reddedemem) adeta demlik oldum , moralim ve kafeinim tavan yapti, iyice bi sarj olmus olarak dondum cleveland'a ... esasen hakkini yemeyim, cleveland'a da alistim, ama columbus , hep derim, ilk goz agrim benim, bi yerde baba memleketim gibi olmus . easter indirimlerinden bol bol oyuncak topladik cocuklarimla, onlar istedileri gibi hediye yaptilar, ben de kendime bi tane aldim, sari yagmurluk giymis yesil semsiyeli bi beyaz tavsan :)) cok sirin, onu vermiyorum ama cocuklara, dolabima sakladim ;)
cumartesi aksami Bediaciimin yeni evinde (evet o da ev aldi) otururken uslu uslu, aksam yemegimizi yemis, hatta bi hayli yemis, hatta bi hayli yedigimiz icin de bi hayli uyuklama olayina sardirmis iken, cilgin Nazlim ve ekibi ortama duhul ettiler :) daha hos geldin bes gittinimiz bitmemisken , Nazli yuzunde gayet ciddi bi ifadeyle "cantani da al, gel disari sana bisi soyliycem" dedi . sonraciima ben "ne cantasi, ne disarisi, ne , ne ?. . " diyerek kalktim oturdugum yerden, ama kolay olmadi, bir, cunku hafiften kok salmistim oturdugum yere, anlamadim bisi , iki .. hayir cok yemek akla da ziyan .. beyin calismiyor bi yerde .. Nazli israr ediyor ben tum gayretimle anlamaya calisiyorum, bi yandan ayakkabilarimi gecirmeye ugrasirken ayagima, saibeli hareketlerimiz ortamdaki arkadaslarin da dikkatini cekti bi yandan ister istemez ..
velhasil Nazlinin kolumdan cekip disari firlatmasina ramak kalmisti ki, kendim cikmayi basardim evden disari . sonra kapiyi orttuk. sonra suratima dogru bi anahtar uzandi , bi araba anahtari ...
bi hammer anahtari ! anahtarligin ardinda da taa gozbebeklerinin icine kadar kocaman siritan bir adet Nazli !! "eeeee .. nereye gidiyoruz ? " diye salliyor anahtari gozlerimin onunde .
o an anladim ki , hayatta herseyin bi baska seyi de mumkun ! daha iki dakka oncesine kadar koltuguna gomulmus, handiyse gelenleri bile goremeyecek kadar uyuklamak uzere buzusmus , kahve felan gelse de bi ayilsam diye bekleyen ben, nasil bi canlanis canlandim, silkindim ve kendime geldim , hayret !
anahtarlari kaptigimla on koltuga oturmam bir oldu, gerci biraz zor oldu, hammer'lar baya bi yuksek yani :P
"muslum var mi muslum" ..
nazliyla yillar once, ikimiz de cocuklardan yorulmus, azicik gezip acilalim diye yollara vurdugumuzda kendimizi hep bunun geyigini yapardik, bi gun bi hammer'imiz olucak, ve biz hammer'in camlarini acip muslum'un "meseleeem" parcasini bagirttiracaktik amerikan caddelerinde :) neden muslum, neden meselem ? bilmiyorum ki ... ama oyle olmaliydi , sahne oyle tamam oluyordu sanki .
saka gibi, yillar sonra bi hammer'imiz oldu :) netice de nazlinin hammeri benim hammerim oyle degil mi :P
ama muslum yokmus :P onun yerine bu parca vardi arabada !! ilk kez o gece haberim oldu bu parcanin varligindan, ama sevdim :) sarkiyi sevdim, hammeri sevdim, nazliyi sevdim :) guzel seslerimizle biz de eslik ettik parcaya :P pek bi keyifli pek bi gurultulu gezdik, sakin columbusumun sakin caddelerini :)
istanbuldaymisiz, bogazdaymisiz varsayarak ...
bi daha ki sefere de izmir kordon yapiciiz, di mi Nazli ;)) :)
PS:basliga aldirmayin, onemli olan hammer diildi o gece ... baslik sey olmaliydi beli de "iki arkadasin tatli hayallerde kesisen hayati" :)