Thursday, March 27, 2008

tatildeyiz :)



easter tatilindeyiz :)

easter , yani paskalya ...

amerikadaki onemli dini bayramlardan biri . burada dini bayramlar cok buyuk ozenle ve hazirliklarla kutlandigindan onunde arkasinda tatil veriyorlar . tabii bizdeki gibi "kurban bayrami pazartesi ,sali carsamba, persembe .. cumayi da biz tatil yapalim, cumartesi pazar zaten tatil, onundeki haftasonunu da sayarsak 9 gun oohh soooyle guzel bi bodrum yapariz" muhabbeti diil :P

eni konu bayram yapiyorlar, yumurtalarini boyuyorlar, oruclarini tutuyorlar , yemeklerini ikramlarini buyuk aile seklinde degerlendiriyorlar .. bu yonlerini takdir etmemek mumun degil :) arada biz de nasibimizi aliyoruz tabii yumurta cukulatalardan sekerlemelerden :) komsularimiz sagolsun:) bizim bidiklara bile sirayet ediyor onlardaki bayram coskusu ... hatta bazen kiliselerine dahi davet ediyorlar, vaazlarina torenlerine katilalim diye, ama o kadar da uzun boylu diil :)) bi kac kere gittim, bence kafi geldi :)) biz kendi bayramlarimizi idrak edelim de coskusu ve senligiyle ... onlardaki ozen gordukce ozeniyorum, cosa geliyorum :)

aslinda tatil icin disari bi yerlere kacacaktik, buffalo, new york felan .. sonra ne oldu tahmin edin ? evet, kar yagdi !!! yine her taraf kara gomuldu . sonra ben ikir cikir ettim , 'yollar karli, ne isimiz var?' diye ... icimin gezenti bocugu olmus, evde oturmak cok daha tatli geldi :)

biz de bu tatili kahvaltilar seklinde degerlendirdik :) arkadaslar geldi , hep beraber keyifli kahvaltilar yaptik :) ne zamandir ozledigimiz bi seydi , coluk cocuk es dost birarada buyuuuk senlikli kahvaltilar ... mutlu mutlu ikramlar hazirladim, yeni tarifler denedim , ozene bezene masalar kurdum :) yeni aldigim bardaklarimi servis takimlarimi da kullanarak tabii :) yeni seyler pozitif enerji veriyor insana ;)

sonraciima uzun zaman firsat bulup gidemedigimiz arkadaslara gittik :) haftasonu da bi columbus yapiciiz, niyetimiz oyle :) ci'kofte partisi yapiceklermis, kacar mi ? cumadan ordayiz , neme lazim kalmaz malmaz :) .. dedigime de bakmayin, aramizda kalsin, hic sevmem ben cikofteyi :P ben onun partisini seviyorum, eglencesini :) ayran iciyorum, marul yiyorum, bir cigkofteyi bir aksam yalaya yalaya anca bitiriyorum, saga bak sola bak, onla konus, bunla gul, maksat muhabbet :) o kulaklardan duman cikaran kofteyi lup lup yutan arkadaslara hayret et bi yandan :)

efem, haberler bu kadar :)

simdi de maaile alisverise cikiciiz :) evdeki hesap carsiya ne kadar uyacak goruciiz :)

hepinize kocaman sevgiler :)


PS: bilhassa sana Nalancim, aslinda hic post yazasim yoktu, sirf senin icin yazdim :)

Thursday, March 20, 2008

am I lost in Lost ?


eveeet ... istanbul'a biraz ara verelim ..

yoksa kisilik kaymasi olucek bende, istanbullu olacagim korkuyorum :P bugunlerde de aksine aksine bi ud, bi kanun havasindayim, kulagim hafif bi kanun tinisini bile aralardan derelerden bulup seciyor , hatta o secmeye ugrasmasin diye ben arabada kanun taksimi ud taksimi felan dinliyorum , cleveland ucundan kiyisindan azicik su kadarcik benzese istanbul'a daha bi havaya girmem an meselesi :P

neyse ki hic benzemiyor :)

yine de bi ara yine istanbul'a donecegim, cunku daha tarihi dokularda cekilmis resimlerimi koymadim .. onlar var sirada :) istanbul'da tarih dokusundan cikmak da mumkun degil ya hos .. adim basi tarih .. hem ne tarih ...

ama soz vermeyeyim simdi, soz verince tutmam icab ediyor, luzumsuz strese giriyorum :} evde oturabilirsem hayirlisiynan , ince ince eleyip bloga koyayim istiyorum, oyle bi niyetim var :) o kadar demis olayim :)

enteresan , istanbul konusundan cikmaya calisiyorum yazinin basindan beri, henuz muvaffak olamamisim :P

epeydir anlatasim olan baska bi konu icin oturmustum bilgisayarin basina, araya bi Ferhat Gocer "gidemem" girdi . o nasil bi sarkidir oyle ... turkiye piyasalarini daha once calkalamis herhalde ama bize ancak ulasti ... malum arada okyanus var :{ aratin , mutlaka dinleyeceginiz bi source bulursunuz .. (misal, youtube :P) takdir ettim, guzel parca ..

anlatasim olan konu "ferhat gocer" de diildi aslinda ... hmmm sabirlar ne durumda ? henuz hala sabirla okuyanlariniz varsa, yazinin bu kismina kadar dayanmissaniz, soyleyeyim, ferhat gocer de hic aklimin ucunda kosesinde yok iken , yazi icin resim aratirken nasil olduysa karsima cikti ...
nasil mi cikti ? bilsem ...

internette gezelerken , I'm sometimes LOST ...

aslinda konum da tam olarak bu .

I'm lost !

eger Lost severlerden biriyseniz, ne demek istedigimi sip diye anlamissinizdir :)

degilseniz ABC 'de persembe gunleri yayimlanan su meshur diziden bahsediyorum .

yaaa deli etcek beni bu dizi .

"Sir, I was havin' a dream Sir !!"

"I think I've just been to the future ."

"the jumps between now and the future .. her brain just couldn't tell which one's which"

Kardesimin "nee ? nasil yani ? nasil haberiniz olmaz? " seklinde (sanki cagin gerisinde kalmisizcasina, herkes bi adim one cikmis, biz bon bon bakmisizcasina) yari istihzali bi sekilde baslayan, "bi baslasaniz var ya .. oyle gider o .. birakamazsiniz" diye devam eden , "hadi bu kiyagimi unutmayin, lost cdlerimi veriyorum size, ama 1.bolumden baslayin, yoksa olaya giremezsiniz" seklinde neticelenen israrlarindan sonra , yani teee ne zaman sonra, ya neyin nesiymis diye bi gun bi bakalim dedik ...

ve o oldu ...

2 ay surmedi, 4.sezona kavusmustuk bile .
onceleri , okyanusta bi adaya dusen 815 sayili sydney - california ucaginin hayatta kalan 40 kusur yolcusunun , hayatta kalma ve ve adadan kurtulma, bi yandan da adadaki ne idugu belirsiz gizemli olay ve sahislara karsi direnme mucadelesini anlatiyordu . Adadaydik o yolcularla yani .. sonra arada o yolcularin gecmislerine flash back oluyordu. kimmisler, neyin nesiymisler, ne yer ne icerlermis, dertleri tasalari var miymis, o ucaga neden binmisler ... bunlar da isleniyordu bi yandan adadaki garip yaratiklara karsi savasirlarken .. (adadaki siyah duman meselesini ben hala cozemedim misal)

sonra isin rengi degisti ... adadaki tek insan turunun onlar olmadigini kesfettiler .. varliklarindan haberdar olduklari bu yeni insanlar da pek bi gizemli , hem de pek bi gariptiler .. isin dogrusu hic de dost degillerdi, durmadan yolculardan birilerini kacirip duruyorlardi , sonraciima kimini de oldurduler felan ..

sonra isin rengi yine degisti ... cunku adayla ilgili bazi bilgilere vakif olmaya basladikca, ki nitekim bos durmuyorlar habire adayi gezip inceliyorlardi, adanin da oyle alelade bi ada olmadigini , hatta ucaklarinin dusmesinin de alelade bi dusus olmadigini kesfettiler .. ortalikta sci'fi bi durum sozkonusuydu .. bazi gucler adayi bi takim deneyleri icin kullaniyorlardi .. ama ne deneyi, kim icin .. ne icin .. bunu bilemiyorlardi ..

bu arada sezonlar geciyor, tum dunyada cilgin bi LOST hayran kitlesi gun be gun artiyordu ..

4.sezona gelindiginde, olayin rengi hepten degisti .. simdi gelecege jump yapiyorlar ve bi yandan da cidden insanin zaman icinde yolculuk yapmasini isliyorlar .. dizideki karakterlerden bazilari, yine bu adadaki bazi olaylar neticesinde gecmisle gelecek arasinda gidip geliyor .. ve basi fena halde dertte !!


ve bu arada ben de tum beynimle olayi anlamaya calisiyorum !

evde utuydu, camasirdi, gezmeydi, kahvaltiydi, arkadaslarla alisveris, gez gez , ona bak, bunu incele, sabahlari okula ve ise ugurlama ayri, aksam bidiklari okuldan al gel ust bas degistir yika, yemek yedir, kindergarden odevlerine yardim et, oyna kitap oku uyut, yemek bulasik vs olaylarindan sonra saat 9 itibariyle ooh soyle bi rahatlayip , elimize cay fincanlarini alip ekran karsisina gecsek de, tabiatiynan bu kadar basit bir hayat dongusunden siyrilip, cok komplike , karisik, iceriginden 18 yas alti 50 yas ustunu siyirip atmis tamamen genc erkek ve kadinlardan mutesekkil o aktif dinamik heyecanli hayat orgusune sicramak cok da kolay olmuyor :P

yeri geliyor , tikaniyorum ! bazen "ne yaaa ?? nooldu yine yaaa ?? ne yapiyorlar simdi?? niye oyle dedi simdi ??" felan diye dizinin ruhuna aykiri avam ifadelerle yardim dilendigim de oluyor :P neyse ki bunu kendi dort duvarimiz icinde yaptigimdan sorun yok , esim de eksik olmasin anlayislidir, anlativeriyor ... bu filmin senaryasonun yazan o iki sahsi bulsam, bi cift guzel lafim olucek onlara !!

ama pes etmis diilim, hala ve israrla , hatta merakla seyrediyorum . 3.sezona gore 4. sezon daha bomba gibi gidiyor .

simdilerde hep gelecekteyiz , sizi de bekleriz :)


PS: bi de bazen dizinin sonuna dogru uyuyakaliyorum .. ki iste bunu kardesim hic duymasin !

Wednesday, March 19, 2008

Mevlid Kandiliniz mubarek olsun :)


suya versin bahcivan gulseni , zahmet cekmesin ...
acilmaz sen gibi bir gul , bin gule verse de su ...







Alemlere Rahmet olarak gonderilen
Peygamber Efendimiz Hz Muhammed (SAV) in
aziz ve mubarek hatirasina hurmeten ...

cok sevdigim bir kaside Fuzuli'den ...
yukardaki klibi "sofist83" nickli bi arkadas cevirmis .
youtube'daki calismasini cok sevmistim,
sizlerle de paylasayim istedim .

orjinalini de okumak isterseniz asagidaki linke tiklayabilirsiniz :)
http://www.geocities.com/siiryurdu/html/fuzuli/su_kasidesi.htm

Kandiliniz mubarek olsun :)

Sunday, March 16, 2008

bogaz turu ...


resimlerin hepsi bu yazki istanbul gezimizden :)

kiz kulesi haric, soylememe dahi gerek yok sanirim, guzelliginden belli benim cekmedigim ;)
vaktimiz boldu ... bogaz turu yapmadan donmeyelim istanbul'dan deyip atladik vapura ... istanbul'un sicagindan sonra bogazin oooh pufur pufur serinliginde agzim acik hayran hayran bogaz kiyilarini, saraylari yalilari seyretmek iyiydi hostu .. amma velakin ardindan guzzeeeeeelce bi faranjit olup iki ay oksurunce , evdekilerden durup durup azar yedim(k) , esim ve ben .. niye dikkat etmedik kendimize diye :P oyle boyle degil, cigerlerim sokule sokule oksuruyordum, tabii muhabbetin tam orta yerinde benim oksurukler da bi mana katmiyordu sohbete :P nasil tutmussa hastalik da beni,bi iki gunde gecer sandim, iki aydan fazla surdu, ses mes de kalmadi tabii bu yuzden ... amaaaaaaan her neyse :) konumuz bu diil .. ama deger miydi derseniz ...

dalga mi geciyosunuz, tabii ki degerdi :)

super bi geziydi :))

besiktas iskelesinden bindik .. oturduk cici vapurumuza :) sonra cok gunese oturmusuz, vapur kalksin diye beklerken baktik amele yanigi olucez, kalktik golgeye gectik . sonra makinayi bilegime doladim (denize dusurmeyim diye, dusururum cunku, bi kez Hocking Hills'de kayaliklardan asagi dusurmustum, orda mevta olmustu zaten makina) ... sonra basladim cekmeye ... cektim cektim cektim .. en guzelleri bunlar :P bazilari cok bulanik cikmis, hem konusup hem cekince, e ruzgar da var, vapur da salliyor .. yoksa ben guzel cekerim de :P

vapurun guzergahi nasilsa o sirayla koydum fotolari, bastan basa bogaz turu :)hadi bakalim :)





















bi de vapur animizi anlatayim oldu olacak :)
besiktas vapuru diil ama, eminonunden uskudara gidecektik .. tam iskeleye geldik baktik bi vapur kalkmak uzere .. telasla jeton aldik, esim benimkini bana uzatti, paranin ustunu alacak, ama ben cok hizliyim ya , sanki bayrak yarisindaymisim gibi, o jetonu bana uzatir uzatmaz, derhal turnikelere kosturdum, jetonu attim, iceri gectim, hooop bi hamlede vapura atladim, arkami dondum, baktim esim yok !!
iskelenin kapilari kapatilmis, esim orda camin ardindan melul melul bana bakiyor, ben vapurdayim "aaaaaa esim kaldi, esim !!" diye boyle guzelce bagirmisim . vapur da hareket etti bu esnada ! ben hic bilmedigim bi sehrin hic bilmedigim eminonusunden daha da hic bilmedigim uskudarina dogru bi basima gidiyordum.
sesimi duyan ve ortalikta gayet acikli gozlerle fransiz fransiz bakinan bendenizin yanina geminin kaptani (ya da kaptan yardimcisi, bilmiyorum) geldi . Ben durumu izah ettim, yabanci oldugumu, sehri hic bilmedigimi felan, utanmasam geri donsek de esimi alsak diye rica etcem adamcagizdan, hani ilgilendi ya . O da gayet kibar bi sekilde , "oturun ,bogazi seyredin, uskudarda iskelede beklersiniz, esiniz de bi sonraki vapurla gelir " dedi . sonraciima ben de oturdum biraz tedirgin ama korkum yersizmis, ben indikten 15 dakka sonra da esim gelmisti zaten ...
iste boyle :)
nedense aklima su sarki geldi birden ...
"istanbul guzel amma, sahipleri pek yaman" :)

PS: bu arada bayraklara dikkatinizi cekicem . 3 sene ayriliktan sonra Turkiye pek bi "bayrak"lanmis geldi bana :) tabii kirmizi beyaz renkleri ozlemis bizlere cok iyi geldi de , daha once sanki bu kadar cok bayrak yoktu ,yaniliyor muyum ?



Thursday, March 13, 2008

emirgan'da sabah ..



havalar isinsin diye bekleyecegiz biraz daha anlasilan ...

ama size bi guzellik yapayim, ben getireyim ayaginiza guzel gunesli bir hava ...

hem de taaaaaa gozbebegimiz Istanbul'dan ...

Emirgan korusundan ...



dun gece gece eski fotograflari karistirdim da ...

ne guzel resimler cekmisim bu yaz ...


burnumun diregi sizladi desem inanir misiniz ... Lale hanim butun gun kar seyretsem hic bikmam demis , yaaa biraz bikiliyor sanki Lale hanim :) bikmak demeyelim ya da , surekli gore gore insan bi zaman sonra gormez hala geliyor :}


hele de yaza ait fotograflar karsisina cikiverirse insanin oylesine dosyalari karistirken ... o resimlerin her birinde ayri ayri gunesler parildarken ..yani simdi efkarla kahvesinden bi firt daha cekip, panjurlarin arasindan sizan gecenin icindeki bitmek bilmeyen kar ve damar damar dallarini goge uzatmis kel agaclarin manzarasina bakip iclenmez mi hic ...

ben cevap vereyim...

iclenir ...

ve tekrar o fotograflarda , o istanbul'da olabilmek ister ...

tekrar her kosesini karis karis gezebilmek ...





eminim istanbullular cok daha farkli gozle bakacaklar bu resimlere ...

ben ise ilk kez bu yaz, sabah serinliginin henuz mevsimin sicaginda bogulmadigi gunun en taze vakitlerinde gittigimiz Emirgan Korusunun o taze sulanmis cimen ve cicek kokan havasini, agaclarinin arasinda tatli tatli esen ilik ruzgari, kuslarin insanin ruhunu oksayan civiltilarini, sari koskun arka bahcesinde manzarayi mi cayi mi ictigimizi hatirlayamadigim o kahvaltiyi , daha once resmini bile gormedigim icin ilk kez karsilastigim guzelligiyle beni buyuleyen sari koskun vakur dinginligini , huzurunu ve o an orada olmanin hicbir lezzetle kiyaslanmayacak mutlulugunu hatirliyorum ...



bi de tabii o beyaz patilerini taslarin arasina sokmus , kimbilir neyin pesinde olan su fazlasiyla mesgul ve merakli pisicigi :)

PS: istanbul resimlerime devam ediciim :) bi emirgan'la bitmez bu masal ...

PS : Sevgili Nesrin (beceriksiz gelinimiz :)) 20 subat'ta beni sobelemisti "blogumu neden seviyorum?" diye ... blogumu degil de, blog olayini, yazmayi sevdigim icin seviyorum diyeyim :) bazen zor gelse de .. Sorry Nesrincim, cok geciktim di mi ... yukardaki pisiciki sana hediye etsem :P :}}} :)


Saturday, March 8, 2008

kar .. daha cok kar ... daha daha cok kar ...


bahar dali resmi koymak icin acele etmisim :P

bi sonraki yazimda "3 cemreden ilki havaya dustu bile" yazarim diye dusunuyordum ...

megerse cok optimistmisim ...

bahar gelmek soyle dursun , kis butun azametiyle tekrar sokun etti !



hem nasil gelmek ! gumbur gumbur !! cuma sabah 11 sularinda baslayan kar firtinasi cumartesi gecesi dahi devam etti ve su an karlara gomulmus vaziyetteyiz .. mecazi anlamda soylemedim , cidden gomulduk ! fotograf cekeyim diye patiodan basimi uzatayim dedim, kapiyi acmamla, yigili kar odama doluverdi .

[ patio kapisindaki kar tami tamina 3 ayak (37 numara benim ayaklarim) ]

binanin on cephesi zaten hepten gomulu, cunku kar ince bi toz halinde yagiyor, lapa lapa diil yani , ve o tozlar da firtinanin etkisiyle saga sola savruldugundan mutevellit, etrafta cok ilginc kardan bir col manzarasi olustu .. simdi surda bi tepe var diyelim , biraz sonra o tepecigi ruzgar bi savurtturuyor, colde yelden yer degistiren kum tepeleri gibi, kar tepeleri de oraya buraya savruluyor ..




hayatimda ilk defa bu kadar enteresan ve bu kadar yogun bi kar olayina sahid oldum (k) !!! ailecek feci heyecan yaptik , bolca resim cektik, size olayi resimlerle daha iyi izah edebilelim diye :P ;)

[ resimde en sag agacin yanindaki arac benimki :{ ]

[ pazartesi tatil olmazsa sabah komsularla kar kureme festivalimiz var demektir :P
cok eglenecegiz gibi sanki :P ]

yalniz, kar hala yagiyor ya, bi yandan da icimize bi kurt dustu, ya hakketten gomulursek diye .. cunku resimlerde de goruldugu uzere bazi araclar already kara gomulmus durumda ! ya ev de gomulurse kara .. saka diil cok ciddiyim, yagan kari tarif etmem mumkun degil, hatta bakin az evvel denedim, pek de mumkun olmadi :P





gecen almanyada bi konferanstan yeni donmus bi tanidik, 'hava mis gibi bahar havasiydi' demisti .. daha dun annemler de izmir'de penyeyle gezdiklerini vapur sefasi ve piknik yaptiklarini felan soyledi .. avrupa baslamis bahara ama biz kuzey amerika'da hala ve israrla kara kis icindeyiz :} 'kuresel isinmaya siz sebep oldunuz, o halde bunu temizlemek de size duser' mi dedi Yuce Rabbim nedir ? :P

neyseki ben kilerimi daha yeni fullediydim, olur da mahsur felan kalirsak, ac kalmayacagimizi umid ediyorum en azindan :P etim sutum sosisim pirincim herbiseyim var cok sukur ..


epeydir bidiklarimdan bahsetmemisim, soguk kis gunleri soba basinda kestane piserken anlatilan sevimli hikayeciklerden biri niyetine :

malumaliniz sanatsever bi aileyiz .

gecen bi arkadasa gittik, cocuklarin tum resim malzemeleri de yanimizda tabii. gittigimiz evde cocuk yok, canlari sikilmasin, oyalansinlar diye .. sonraciiima ikisi bi gayret birbiri ardina resimler yapiyorlar .. omer bi tanesini geldi gururla gosterdi , biz de cok begendik takdir ettik filan ..

sonra ranayla ikisi ust kata bilgisayar oynamaya ciktilar .. biz de bu arada arkadasla masa basinda kahve muhabbeti yapiyoruz epeyce dalmisiz da .. arkadas farkinda olmadan omerin resminin bi kosesine minik minik daireler ciziyor , hani insan konusmaya dalinca elinde de bi kalem onunde de bi kagit varsa hep yapar ya gayri ihtiyari .. ha iste oyle .. epeeeeyce bi daire cizmis boyle ufak ufak kagida, ne ben farkindayim, ne o ..

derken omer indi asagiya .. yanimiza geldi . kagidi gordu .. sonra halkaciklari gordu .. sonra yuzumuze bakti .. sonra resmime naaaptiniz dedi .. arkadas ozurlendi tabii , ayy kusura bakma canim yaaaa, istemeden oldu felan dedi .. ben aaaa ne demek ablasi, o bi daa yapar simdi, diil mi omercim, sen hic uzulme dedim , aklim sira kizi teselli edicem .. omer yuzundeki hayal kirikligi ifadesi hic degismeden dudaklarini buzmus bi bana bi ona bakiyor .. arkadas ozurler diliyo bi yandan .. ben oglusum cok aldiris etmez sanmistim, ama yeni bi resim yapmayacagi cok asikardi .

sonra resmi aldi ve tekrar yukar cikti , biz ehi felan diye birbirimize bakiyoruz, arkadas hala ozurleniyor, farketmeden yapmisim diye .. derken omer indi yine asagi elinde bi makas, resme arkadasin ekledigi halkalari oyup cikarmis resimden, o parcayi da getirdi birakti arkadasin onune hisimla, yine yuzundeki ayni kizgin , hayal kirikligi ve asagilama karisimi ifadeyle bisi soylemeden dondu, yukari gitti .. resime eklemlenmis kanserli parcayi temizlemisti bi operasyonla, ve kanserli parcayi da sahibine iade etmisti :P :))))

sonra cok gulduk tabii, gozumuzden yaslar geldi :)))

ne karakter oluyor bu cocuklar yaaa :)

akla ziyanlar :)))

bu yaziyi su bomba gibi sozle bitireyim istedim,

havalar nasil olursa olsun, sizin havaniz iyi olsun ;)))

Tuesday, March 4, 2008

kiraz cicegi tadinda mutluluk ...



bugun cok keyifliyim :))

sebebi mi ?

sebebi bu :)))




bi arkadasim hic beklemedigim bi anda cok nazik bi jest , cok cici bi supriz yapti :))

beklemiyordum, cunku arkadasimla kararlastirdigimiz uzere manti yapmak uzere bulusmustuk .. "yaaa beraber manti yapsak ya, ben cok useniyorum tek basima" demisti, ben ondan da cok usendigim icin aylar var ki manti gormemis biri olarak teklife baliklama atlamistim . "aaa tabii ya, negzel olur" diye . ertesi gun elimde tepsiler, kiyma , soganlar, un, vs vs tangir tungur kapisindaydim . Cay demlemis , once bi kahvalti yapalim da , ac ac olmaz diye ... sonraciima ben de hayir demedim tabii :) cunku cayi cok severim :)) hele teklifsiz gelen caya bayilirim :) masa da cok guzeldi :)) masada bi de paket vardi ki o hepsinden guzeldi :)))

ustelik bu cok guzel hediye paketinin ustunde de ismim yaziyordu , sasirdim "bana mi?" dedim .. tabii dedi .. aaa niye ki oldum ... nerden cikti simdi bu derken yuzumdeki kocaman siritisi hic toparlamaya ugrasmadan bi yandan da paketi acmaya koyuldum :) aaaaaa askolsun sanaa !!! diye ciglik atmisim bi de , hediyeyi gorunce, cunku bi iki hafta once mall'de mutlu mutlu parfumleri koklarken, en cok bunu begenmis, ama baska seyler alacagimizdan mutevellit, ki ustunuze afiyet ben indirim sezonuna girdigimizden beri bi hayli yolsuz oldugum icin (hic para dayanmiyor, anlamiyorum ki ne zaman nerde bitiriyorum ben onca parayi) , paramiza kiyamamis, "neyse yaaa, sonra gelip alalim bunu mutlaka" diye de bi de kendi kendimize karar almistik ... canim benim, gitmis benim icin almis o parfumu :))

yaziyi okumuyor, blogum oldugunu bilmiyor henuz cunku :) ama o kadar mutlu etti ki bu cest beni, yazmadan edemedim :))

ya daha gecenlerde demedim mi arkadas olayi superdir diye :)))

yani haksiz miyim simdi :)))

sonraciima cok duygulandim , agliycek gibi oldum , ama neyseki cok aglak bi insan diilimdir :) gunun geri kalaninda tum mantilari yuzumde kocaman bi siritisla kapattim :)

o da tabii :) ama o belki daha ziyade benim hazirladigim hamuru bi turlu acamadigimiz icin sinirleri bozulmus ve gulmus olabilir . cunku yufkalari o aciyordu , ve hamur da biraz, hadi itiraf edeyim biraz degil cok kotu bi hamur olmustu :P

4,5 saatte sadece 4 yayim manti acabildik .. sonra tabii onun da bi kismini yememiz icab etti, cunku acikmistik .. sonraciima olmadi boyle, biraz daha hirslanip bir gayret bi daha hamur yaptik .. daha dogrusu o yapti, bu kez bana elletmedi, neyseki onun hamuru cok guzel oldu ... mantilari da tabii :))

ben de kiymaladim ve kapattim ...

parfum superdi :))

mis gibi japon kiraz cicegi kokuyor ustum basim su an :))

ama manti isi zor is :P


yap yap bitmiyor :P


yaziyi burada bitirmistim , tam gonderecektim ki , aklima geldi

bugun cok ilginc bisi daha oldu .

dun piril piril mutlu bi bahar havasi yasamistik cleveland'da .. gokyuzu piril piril .. gunes, ki pek gormeye alisik degiliz , hele de kis aylarinda, boyle isil isil aydinlatiyordu ortaligi ..
bugunse hava soguktu sabah itibariyle .. aksam arkadasimin evinden ciktim, baktim kar yagiyor !! ona o kadar da sasirmadim, cunku kar zirt pirt yagiyor zaten .

sonra arabama gittim . baktim arabam imaj yapmis, nurani bi kimlik kazanmis , buz araba olmus !! camlari kapi kollari hatta bizzatihi kaportasi dahi hep buz !! kapiyi acmaya calistim, acilmadi !! ugrastim ugrastim , iyice asildim, sadece sofor mahallinin kapisini acabildim, diger kapilar gayetten donmustu . bu arada yuzume sert sert bisiler carpiyor (ve eni konu da yuzumu acitiyor) ama ben kapilarla ugrasmaktan olayi idrak edemedim bi vakit .. sonra arabaya gectim oturdum , baktim onum arkam sagim solum, buzlu cam !! silecekler de calismiyor, ay bu ne boyle, hicbisi goremiyorum, cikayim kaziyayim bunu bari dedim , kar kaziyicim katir kutur itiraz sesleri yukseltti, kaziyamiyorum, baska bi metod bul diye ..

esimi aradim, arabayi calistir, camlari isit, dedi . makul geldi .. boylelikle 20 dk sadece camlar isinsin ve buzlar erisin diye bekledim arkadasimin evinde . coluk cocuk hep beraberce camdan bakarak da musahede ettik ki yagan da kar degil buz idi !! gokyuzunden resmen pitir pitir buz yagiyordu, oyle dolu gibi de diil ustelik , her tarafi kar gibi kaplayan bi buz ... arabam isinip da camlar cozulunce kalip kalip sokup aldim o buzlari, insan neler goruyor yasadikca diye dusunurken bir yandan ..

buzun ustunde sarhos gibi yalpalayarak gelen arabalar kervanina ben de katildim :) neyse ki sag salim geldik eve :)

simdi de halen disarda "ice storm" devam ediyor .. hizli hizli buzun cama vuran tikirtilari dinliyorum bi yandan bu satirlari yazarken .. gecen saat 11, disarisi bembeyaz, ve agaclar noel agacindan daha parlak daha isiltili :)

oyle guzel gorunuyorlar ki :)))